Kayseri’den Adana’ya göç etmiş, orada ticareti büyüttükten sonra bu kez İstanbul’a gelerek sanayide önemli projelere adını yazdırmış bir iş insanıydı Kadir Has. Akbank’ın önemli hissedarları arasındaydı. Bir yandan da Mercedes-Benz, Coca-Cola gibi dev şirketlerin Türkiye’de yatırım yapmasında öncülük ederek sanayiye önemli katkıları olmuştu.
Eşi Rezan Has ile birlikte 1981’de Has Vakfı’nı (HASVAK) kurduğunda eğitimi ve sağlığı destekleyen projelere imza atmayı hedeflediğini söyledi çevresindekilere. Bu hayalinin en büyük sonucu ise 1997’de kurulan Kadir Has Üniversitesi’ydi. Tam beş yıl süren kurulum hazırlıkları sürecinde merhum iş insanının aklındaki, arkasında sanayinin ihtiyaçlarına çözüm geliştirecek gençleri mezun eden bir kurum bırakmaktı.
Kadir Has Üniversitesi ile Silivri Belediyesi arasında o dönemde yapılan anlaşmayla Selimpaşa’daki 100 dönümlük arazi 49 yıllığına üniversiteye tahsis edildi. 1999 yılında ise Haliç kıyısındaki Cibali Sigara Fabrikası’nın restorasyonu başladı. Arkasından Bahçelievler kampüsü geldi. Kadir Has Üniversitesi bugün 4 bin 500 lisans, 650 lisans üstü olmak üzere 5 bini aşkın öğrenciye eğitim veriyor. 175 akademisyenle hizmet veren üniversitenin sanayi ile nasıl bir ilişkisi olduğunu Araştırmadan Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Dağ ile konuştuk. Sanayi ile işbirliği yaklaşımının kurucu Kadir Has’ın mirası olduğunu söyleyen Dağ, “Memlekete faydalı insan yetiştiriyor, özellikle Ür-Ge projeleriyle işbirlikleri yapıyoruz” diyor.
Öğrenciler şirketlerin içinde
Prof. Dr. Hasan Dağ’ın bahsettiği projeler üç ana ayakta toplanmış. Bunlardan biri şirketlerin özellikle bilimsel üretim gerektiren projelerinde üniversitedeki akademisyenler ve öğrencilerin aktif rol oynaması. Dağ, “Şirketlere gelin size projenizde destek olacak en yetkin hocalarımızı verelim diyoruz” diye özetliyor bu işbirliklerini.
İkinci büyük işbirliği ise Türkiye İhracatçı Meclisi’nin üyelerine yönelik başlattığı mentörlük programı. Burada da ihracatçı şirketlerin taleplerine uygun akademisyenler, mentör olarak atanıyorlar. Hasan Dağ’ın özellikle üzerinde durduğu program ise TÜBİTAK’ın Üniversite Sanayi Doktora Programı 2244. “Bu, nitelikli bilim insanlarının yurtdışına kaçışını engelleyebilecek çok kıymetli bir program” diyen Dağ, üniversitenin toplam 16 doktora öğrencisiyle programda yer aldığını ifade ediyor. Diyor ki; “TÜBİTAK 2021’de çağrıya çıkmadı. 2022 için de bekliyoruz. Biz projelerimizi hazırladık. 15 şirketle, 50 doktora öğrencisini müthiş projeler aracılığıyla buluşturacağız. Baharda başvuracağız, güz döneminde başlamayı planlıyoruz.”
40 dönümlük arazide büyük hazırlık
Prof. Dr. Hasan Dağ’ın gündeminde Araştırmadan Sorumlu Rektör Yardımcısı olarak Kadir Has’ın “araştırma üniversiteleri” arasında yer alması var. Yakında başvurularını yapacaklarını söyleyen Dağ, Selimpaşa’da süren müthiş bir hazırlığın da haberini verdi.
Türkiye’deki ilk yerel yönetim-üniversite işbirliğiyle kurulan teknokentlerden biri için hummalı bir çalışma yürütülüyor. Dağ tüm ayakların netleştiğini belirterek şu bilgileri veriyor: “Orada 100 dönümlük arazi bize 49 yıllığına tahsis edilmiş. Biz orada teknokent kuruyoruz. Şu anda 25 dönümlük kapalı alanın yatırımı tamam. Oraya 13 milyon dolarlık yatırım yapıldı. Hemen devreye girebilir. Bunlara ek olarak 35-40 dönümlük bir alan daha teknokente uygun olarak hazırlanacak. Bunun için de yaklaşık 10 milyon dolarlık ek yatırım yapılacak. Geri kalan alanı ise Selimpaşa Belediyesi ile yaptığımız anlaşma uyarınca sosyal tesis olarak düzenleyeceğiz.”
Kadir Has Selimpaşa Teknokent için hazırlıkların tamamlandığını söylüyor Dağ. Mart ayının ilk günlerinde üniversitenin üst yönetimi ve Silivri Belediye Başkanı ile ekibinin, Sanayi Bakanlığı’na teknokent için görüşmeye gidecekleri haberini veriyor.
Dört alana hitap edecek
Kurulacak teknokentte odak alanlar belirlenmiş. Hasan Dağ’ın verdiği bilgiye göre temelde teknolojik üretim yer alıyor ama küçük bir istisna var. O da bölgede yüksek sayıda olan kadın girişimciler. Diyor ki Dağ; “Silivri’de kadın girişimciler özellikle tarımsal üretimle öne çıkıyor. Bu girişimcilerin kuluçka merkezi olacak bir alan kurulacak. Kadın girişimcilere burada destek verilecek.”
Bu müthiş haber 8 Mart öncesinde bizi heyecanlandırıyor. Ancak yeni teknokentin tek planı bu değil. Prof. Hasan Dağ’ın açıkladığı planın üç ana ayağı var: “Bölgede tarımsal üretim yoğun. Neredeyse İstanbul’u doyuruyor. Yıllık 400 milyon doların üzerinde ihracat var. Bu nedenle teknokentte tarımı, tarıma yönelik teknolojik yatırımları öne çıkaracağız. Öte yandan sanayide de öne çıkan bir bölge. Silivri Türkiye’nin yıllık ihracatında yüzde 3,5-4’lük paya sahip. Bu şirketlerle işbirlikleri yürüteceğiz. Odak alanlarımızdan biri yenilenebilir enerji. Rüzgar, güneş ve atıktan enerji üretimine yönelik teknoloji projelerine ağırlık vereceğiz.”
“ODTÜ ile metaverse kuluçka merkezi kuruyoruz”
Kadir Has Üniversitesi Araştırmadan Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Dağ, kurulacak teknokentte metaverse dünyasını da öne çıkaracaklarını söylüyor. “Artırılmış gerçeklik teknolojilerinin kullanıldığı oyunlar geliştiren, deneyim projeleri olan yatırımcıları buraya bekliyoruz. Bu şirketler için ODTÜ işbirliğinde bir kuluçka merkezi kuruyoruz” diyen Dağ, projenin küçük bir bölümünün Cibali kampüsünde devreye alınacağını söylüyor. Plana göre Cibali’de başlayacak metaverse kuluçka merkezi daha sonra Selimpaşa’ya taşınarak orada daha geniş bir alanda faaliyetlerini sürdürecek. Yasemin SALİH ● DÜNYA